Laleşi yaylasında teröristler 15.000-20.000 civarındaki Kürt vatandaşa şunları anlatıyor: “Biz halkımıza barış süreci diye, eylem yapmayacağız diye bir söz vermedik. Bu AKP’nin yalanı. Onların senaryosu. Sadece bu süreçte daha da güçleniyoruz. Sistemimizi iyice kuruyoruz. Eskisinden daha güçlüyüz daha da güçleneceğiz. Bekleyin.”
– Çatışma ortamının olmamasıyla, KCK’nın şehir faaliyetleri, PKK’nın dağa adam çıkarması ve vatandaş üzerinde kontrol ve etkinlik sağlaması çok daha kolay ve yoğun yürütülüyor. Festival adı altında tüm vatandaşlar yaylaya çağrılıyor. Geçen yıl, “terör örgütüne adam kazandırıyorlar” diye bu festivaller yasaklanmış. Bu sene festivaller serbest. Peki, örgüte adam kazandırmak? Bu da serbest mi?
– Süreç, bölgede KCK’nın yıldızını inanılmaz şekilde parlatmış. PKK 10 yıl daha çatışsa bu kadar itibar sahibi olamazmış… Çözüm süreci sonunda PKK’nın bölgeyi yöneteceği anlayışı baskın durumda.
– Sadece geçen cuma-cumartesi-pazar günü dağa gidenlerin sayısı 300 ila 400 kişi arasında. Evet, sadece 3 günde takriben 400 kişi.
Gültekin Avcı/Bugün
PKK’lı veya BDP’li olmayıp Kürt olanlar da var biliyor musunuz?
Hem de ezici bir çoğunlukları var hatırlıyor musunuz?
PKK yanlısı olmayıp da PKK’dan çok önce Kürtler’e anadilde eğitim hakkı verilmeli diyen Kürt gruplar var duyuyor musunuz?
PKK yanlısı olmayıp bir Kürt olarak haklı taleplerini dile getirenler de var görebiliyor musunuz?
Bunlara veya bazı vahim gerçekleri anlatanlara “Korucudur onlar” deyip geçmek cehalettir, körlüktür.
Vahim gelişmeleri bana kaygı ve korkuyla anlatan Kürt vatandaşlarımız, bazı aklıevvellerin tahminlerinin aksine korucu değiller söyleyeyim.
Kaldı ki askerimiz ve polisimiz kadar canlarını siper eden korucularımızın kahramanlığı ve bölgedeki gelişmelere hâkimiyeti unutulmamalı.
Ve onların da Kürt olduğu, Kürtlük bilincini taşıdığı…
Ve çevrelerinde neler olup bittiğini görebilen dikkatli gözleri olduğu…
Çözüm süreci, öngörülebileceği üzere milletin şuur altında Kürt kimliğini ve taleplerini PKK tekeline mahkûm etti.
PKK’ya tepki göstererek ve onlardan bağımsız bir tavırla Kürt kimliği ve haklarına yönelik taleplerde bulunmak nedense yadırganır oldu.
Kürt vatandaşlarımızın anlattıkları çok vahim şeyler.
Her birinin anlattığı diğerininkini doğruluyor.
DAĞA ÇIKIŞTA REKOR SAYI
Örgüte adam kazandırmak
Sadece geçen cuma-cumartesi-pazar günü dağa gidenlerin sayısı 300 ila 400 kişi arasında.
Evet, sadece 3 günde takriben 400 kişi.
Bu bir rekor.
Zira bu rakam, AK Parti Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun “çözüm sürecinin başlamasından bu yana PKK 2200 kişiyi dağa çıkardı” ifadesindeki rakama dahil değil.
“SÜREÇ SONUNDA BÖLGEYİ PKK YÖNETECEK” ANLAYIŞI
Süreç, bölgede KCK’nın yıldızını inanılmaz şekilde parlatmış.
PKK 10 yıl daha çatışsa bu kadar itibar sahibi olamazmış.
Çocuklarını dağa gönderenlerde “benim çocuğum da dağa gitsin, gerilla unvanını alsın” düşüncesi/hevesi varmış.
Zira çözüm süreci sonunda PKK’nın bölgeyi yöneteceği anlayışı baskın durumda.
OPERASYON OLMAMASI KCK FAALİYETLERİNİ KOLAYLAŞTIRDI
Çatışma ortamının olmamasıyla, KCK’nın şehir faaliyetleri, PKK’nın dağa adam çıkarması ve vatandaş üzerinde kontrol ve etkinlik sağlaması çok daha kolay ve yoğun yürütülüyor.
GEÇEN SENE YASAKLI OLAN FESTİVALLERDE BU YIL PKK ELEMAN TOPLUYOR
Festival adı altında tüm vatandaşlar yaylaya çağrılıyor.
Tekrar hatırlatalım ki polis ve askeri sokmuyorlar buralara.
Yaylaya girişte 2 terörist 1 BDP’li.
Çıkışta 2 terörist 1 BDP’li.
Kolluk takmışlar, kontrol yapıp vatandaşları tek tek çağırıyorlar.
Kimisine “Sen BDP’ye yeterince yardım yapmıyormuşsun, cezanı keseriz” diye tehditle ayar veriyorlar.
Kimine basıyorlar dayağı.
İlginç olan şu:
Devlet PKK/BDP ekseninin bu şekilde gençleri dağa çıkarma faaliyetini biliyormuş.
Zira geçen yıl, “terör örgütüne adam kazandırıyorlar” diye bu festivaller yasaklanmış.
Bu sene festivaller serbest.
Peki, örgüte adam kazandırmak?
Bu da serbest mi?
Hatırlayın…
O GENÇLERİN HEPSİ DAĞA GÖTÜRÜLDÜ
Kimleri istikbal edeceksiniz
Şehir ve gençlik yapılanmalarına ağırlık veren PKK, Şırnak’ın Cizre ilçesinde PKK gençlik yapılanması YDG-H’den KCK/Asayiş birimleri oluşturmuştu.
Öcalan’ın fotoğrafı ve PKK bayraklarının açıldığı törende yüzleri maskeli ve tek tip üniformalı PKK’lılar yemin edip Öz Savunma/Asayiş teşkilatının diplomasını almışlardı.
Akabinde mahalle ve caddelere inen PKK’lılar, yol ve kimlik kontrolü yapmışlardı.
İşte bu gençlerin hepsini dağa götürmüş PKK’lılar.
İçlerinden 10 kişiyi Cizre’de bırakıp kalan hepsini götürmüşler dağa.
Hem de seremoniyle meşaleler eşliğinde.
Akşamüzeri teröristler ellerinde meşalelerle yaylaya geliyorlar.
Ve yapmak istedikleri tüm illegal faaliyetleri, kontrolleri, propagandayı yapıp örgüte katılacak gençleri de alıp götürüyorlar.
Yaylaya gelen vatandaşlardan da para topluyorlar.
“EYLEMSİZLİK AKP YALANI SÜREÇTE SİSTEMİ KURUYORUZ GÜÇLENECEĞİZ”
Daha korkunç olan şu.
Laleşi yaylasında teröristler 15.000-20.000 civarındaki Kürt vatandaşa şunları anlatıyor:
“Biz halkımıza barış süreci diye, eylem yapmayacağız diye bir söz vermedik. Bu AKP’nin yalanı. Onların senaryosu. Sadece bu süreçte daha da güçleniyoruz. Sistemimizi iyice kuruyoruz. Eskisinden daha güçlüyüz daha da güçleneceğiz. Bekleyin.”
Peki, neyi bekleyin?
Bunu anlattıklarında tüylerim diken diken oldu.
Hal böyleyken çözüm sürecinin sonunda neleri ve kimleri istikbal edeceksiniz, kimleri ihya edeceksiniz iyi düşünmeli.
Bu anlattığım ve bana anlatılan vahim şeyleri yazmak bir şey değiştirmeyecek iyi biliyorum.
Neyi, hangi kötülüğü haber versem bir şey değişmeyecek onu da iyi biliyorum.
Ama yine de yazmadan söylemeden edemiyorum.